TAM BUĞDAY UNU İLE RAFİNE BEYAZ UNU ARASINDAKI FARK

Tam buğday unu, tanenin besin maddelerince, yani protein, yağ, vitamin ve minerallerce en zengin ruşeym ve alöron tabakalarını; besinsel lifler ve fitosteroller açısından en zengin kabuk tabakalarını da içine alacak şekilde öğütülerek üretilir. Rafine beyaz un sadece nişasta ve gluten bakımından zenginlik gösterir. Fonksiyonel özellikli bileşenlerden mahrumdur.

Tam buğday unu ve ekmeği veya makarna gibi diğer ürünleri insan tabiatına ve sindirim sistemine en uygun gıda kaynağıdır. Buğdayın doğal özellikleri dışındaki düzenlemeler faydalılığını olumsuz yönde etkiler. Tam buğday unu ve ürünleri daha lezzetlidir. Buğday tanesinin tat ve aroma maddelerince en zengin bölümü beyaz un üretiminde kepekle birlikte ayrılır. Tam buğday unu yüksek besin değeri ve lezzete sahiptir. Tam buğday unu 4-5 kat daha zengin besinsel lif ve protein içeriği sebebi ile 100 gramı 339-340 kalori enerji verirken, nişasta bakımında zengin olan rafine beyaz un 364 kalori enerji sağlar. Tam buğday unu, rafine beyaz una göre 2-4 kat daha fazla vitamin ve mineral içerir. Tam buğday unu ile glisemik indeks 65-70’ten 50-55’lere düşer.

Tüm gıda maddelerinde olduğu gibi buğdayın koruma faktörleri de, besin maddelerince en zengin olan kabuk veya kepek tabakalarında saklanmıştır. Dolayısıyla tam buğday unu ekmeği ve unlu mamullerinde vitamin kayıpları çok daha düşüktür. Tam buğday unu uzun süre tok tutar. Anti obezite, antidiyabet, antikolesterol, antikanser, antiinfertilite ve antiaging özellikli fonksiyonel bileşenleri bünyesinde taşır. Rafine beyaz un bu özelliklerden mahrumdur.

https://www.selva.com.tr/saglikliyasam/index.php/tam-bugday-unu-ve-rafine-beyaz-un-arasindaki-farklar-nelerdir/ alınmıştır.

ÇAVDAR YEMEK İÇİN BEŞ ALTIN NEDEN

Süper besinler arasında yer alan çavdarın 100 gramı yaklaşık 40 gram kadar toplam lif, 2.5 gram kadar da çözünebilir lif içeriyor. E, B1, niyasin ve folik asit vitaminlerinden zengin olan çavdar; çinko, bakır, selenyum ve magnezyumun da en iyi kaynaklarından biri. Çavdarlı ekmek veya kek yediğinizde ağzınızda diğer tahıllara nazaran daha fazla salya salgılanıyor. Bu da asitliği düzenleyerek diş ve diş etlerinde bulunan zararlı bakterilerin azalmasını sağlıyor. Özetle çavdar, tahmin edeceğinizden çok daha fazla sayıda sağlığı koruyucu biyoaktif bileşen içeriyor.

KOLON SAĞLIĞINI KORUR

Tüm tahıllarda bulunan diyet lifi bağırsağın üst kısmında sindirilmeden doğrudan sindirim sistemine geçer. Çavdar buğday ve yulaf gibi tahıllara nazaran daha fazla fermente olmamış lifi bağırsakta bırakır. Bu lifler ortamda bulunan su ile birleşerek dışkının hacminin daha fazla olmasını sağlar. Yapılan araştırmalara göre kronik konstipasyon sorunu olan kişilerin beslenmelerine bir ay dönüşümlü olarak 15 gram çavdar ve buğday kepeği ekleyerek dışkılama düzenlerine bakıldığında; çavdar tüketilen dönemde bağırsak sisteminin daha dengeli olduğu sonucu gözlemlenmiştir. Çavdar diğer tahıllara oranla ince bağırsaktan daha kısa sürede geçer. Bu da metabolizmayı düzenleyici bir etkide bulunur. Günde dört ince dilim çavdarlı ekmek tavsiye ederim. Unlarınızı çavdar unu ile değiştirin ve ev yapımı keklerinizi bol taze meyve ekleyerek hazırlayın. Pişman olmayacaksınız!

KALORİ YAKIMINI ARTIRIR

Yapılan araştırmalara göre çavdar ekmeği bağırsaklarda diğer yiyeceklerden gelen protein, yağ ve farklı besin bileşenleriyle kompleks oluşturuyor. Vücut bu yiyeceklerin besin değerlerine ulaşmak için daha fazla kalori harcıyor. Ayrıca çavdar içinde bulunan nişastanın bağırsaklarda enzimler tarafından parçalanmasının da diğer tahıllara göre daha uzun sürmesi kalori harcamasını arttırmakta zayıflama sürecinde çok etkin bir sonuçla vücudun yağ dokularının azalmasını sağlayabilmektedir.

İNSÜLİN İHTİYACINI AZALTIR

Yüksek lifli beslenmenin genelde pankreasta insülin üretimini azalttığını çoğumuz biliriz. Ancak çavdar ve yulafın beta glukan ve çözünebilir lif içeriklerinin yüksek olması nedeniyle diğer tahıllara nazaran salgılanan insülinin üretimini azalttıkları bulunmuştur. Her bir dilim çavdar ekmeği yüksek miktarda arabinoksilan adlı besin bileşeni içerdiğinden yemekle birlikte yenildiğinde tokluk kan şekerinin yükselmesini de önlemektedir. Farklı araştırmalar düzenli çavdar ürünlerinin yenilmesinin vücudun kalori yakım ayarlamasında da bir denge oluşturduğunu bildirmektedir.

TOK TUTAR

Çavdar lignan denilen kompleks bir karbonhidrat içerdiğinden mide ve bağırsaklarda tokluk reseptörlerini hızlı uyarıcı etki göstererek doyuma kolaylaşmasını sağlamaktadır. Lignan midede; mide suyu ve yiyeceklerle alınan sıvı ile hacim kazanarak tokluğu tetikleyici etkiyi mekanik olarak da sağlayabiliyor. Zayıflama diyetlerinizde çavdarlı ekmek yiyebileceğiniz gibi çavdar kepeğini de 1-2 yemek kaşığı olarak çorba ya da yoğurdunuza ekleyebilirsiniz.

KOLESTER OLÜ DÜŞÜRÜR

Çavdar yendikten sonra bağırsaklarda safra asitlerinin konsantrasyonunu diğer tahıl tanelerine göre daha fazla artırır. Bu da kolesterol seviyesini safra asitlerine bağlayarak vücuttan atımını kolaylaştırıp kanda da düşmesini sağlıyor. Yulaftan daha etkili kolesterol düşürmeye etkin olan çavdar kötü huylu kolesterolün de oksidasyonunu sağlayarak kalbe giden tüm damarların kolesterolden arınmasını sağlıyor.

http://www.sabah.com.tr/cumartesi/2014/12/20/cavdar-yemek-icin-bes-altin-neden alınmıştır.

ÇAVDAR UNU VE FAYDALARI

Çavdar tam buğday ürünlerinden sonra en değerli tahıl. Toplam diyet lifi açısından beslenmenin de en önemli kaynaklarından. Tok tutan ve kalori yakan çavdarı sofranızdan eksik etmeyin.

Süper besinler arasında yer alan çavdarın 100 gramı yaklaşık 40 gram kadar toplam lif, 2.5 gram kadar da çözünebilir lif içeriyor. E, B1, niyasin ve folik asit vitaminlerinden zengin olan çavdar; çinko, bakır, selenyum ve magnezyumun da en iyi kaynaklarından biri. Çavdarlı ekmek veya kek yediğinizde ağzınızda diğer tahıllara nazaran daha fazla salya salgılanıyor. Bu da asitliği düzenleyerek diş ve diş etlerinde bulunan zararlı bakterilerin azalmasını sağlıyor. Özetle çavdar, tahmin edeceğinizden çok daha fazla sayıda sağlığı koruyucu biyoaktif bileşen içeriyor.

KOLON SAĞLIĞINI KORUR
Tüm tahıllarda bulunan diyet lifi bağırsağın üst kısmında sindirilmeden doğrudan sindirim sistemine geçer. Çavdar buğday ve yulaf gibi tahıllara nazaran daha fazla fermente olmamış lifi bağırsakta bırakır. Bu lifler ortamda bulunan su ile birleşerek dışkının hacminin daha fazla olmasını sağlar. Yapılan araştırmalara göre kronik konstipasyon sorunu olan kişilerin beslenmelerine bir ay dönüşümlü olarak 15 gram çavdar ve buğday kepeği ekleyerek dışkılama düzenlerine bakıldığında; çavdar tüketilen dönemde bağırsak sisteminin daha dengeli olduğu sonucu gözlemlenmiştir. Çavdar diğer tahıllara oranla ince bağırsaktan daha kısa sürede geçer. Bu da metabolizmayı düzenleyici bir etkide bulunur. Günde dört ince dilim çavdarlı ekmek tavsiye ederim. Unlarınızı çavdar unu ile değiştirin ve ev yapımı keklerinizi bol taze meyve ekleyerek hazırlayın. Pişman olmayacaksınız!

KALORİ YAKIMINI ARTIRIR
Yapılan araştırmalara göre çavdar ekmeği bağırsaklarda diğer yiyeceklerden gelen protein, yağ ve farklı besin bileşenleriyle kompleks oluşturuyor. Vücut bu yiyeceklerin besin değerlerine ulaşmak için daha fazla kalori harcıyor. Ayrıca çavdar içinde bulunan nişastanın bağırsaklarda enzimler tarafından parçalanmasının da diğer tahıllara göre daha uzun sürmesi kalori harcamasını arttırmakta zayıflama sürecinde çok etkin bir sonuçla vücudun yağ dokularının azalmasını sağlayabilmektedir.

İNSÜLİN İHTİYACINI AZALTIR
Yüksek lifli beslenmenin genelde pankreasta insülin üretimini azalttığını çoğumuz biliriz. Ancak çavdar ve yulafın beta glukan ve çözünebilir lif içeriklerinin yüksek olması nedeniyle diğer tahıllara nazaran salgılanan insülinin üretimini azalttıkları bulunmuştur. Her bir dilim çavdar ekmeği yüksek miktarda arabinoksilan adlı besin bileşeni içerdiğinden yemekle birlikte yenildiğinde tokluk kan şekerinin yükselmesini de önlemektedir. Farklı araştırmalar düzenli çavdar ürünlerinin yenilmesinin vücudun kalori yakım ayarlamasında da bir denge oluşturduğunu bildirmektedir.

TOK TUTAR
Çavdar lignan denilen kompleks bir karbonhidrat içerdiğinden mide ve bağırsaklarda tokluk reseptörlerini hızlı uyarıcı etki göstererek doyuma kolaylaşmasını sağlamaktadır. Lignan midede; mide suyu ve yiyeceklerle alınan sıvı ile hacim kazanarak tokluğu tetikleyici etkiyi mekanik olarak da sağlayabiliyor. Zayıflama diyetlerinizde çavdarlı ekmek yiyebileceğiniz gibi çavdar kepeğini de 1-2 yemek kaşığı olarak çorba ya da yoğurdunuza ekleyebilirsiniz.

KOLESTROLÜ DÜŞÜRÜR
Çavdar yendikten sonra bağırsaklarda safra asitlerinin konsantrasyonunu diğer tahıl tanelerine göre daha fazla artırır. Bu da kolesterol seviyesini safra asitlerine bağlayarak vücuttan atımını kolaylaştırıp kanda da düşmesini sağlıyor. Yulaftan daha etkili kolesterol düşürmeye etkin olan çavdar kötü huylu kolesterolün de oksidasyonunu sağlayarak kalbe giden tüm damarların kolesterolden arınmasını sağlıyor.

TÜRKİYE’NİN BUĞDAY ATLASI

Türkiyenin Buğday Atlası Yedi milyarı aşan dünya nüfusunun gıda güvenliği açısından yaşamsal öneme sahip tahıl bitkisi buğday, aynı zamanda yeryüzündeki biyolojik çeşitliliğin en değerli yapı taşlarından biridir. Buğday dünyada en fazla üretimi yapılan bitkidir. Aynı zamanda milyonlarca insanın geçim kaynağıdır ve çok sayıda sanayi ürününün de hammaddesidir. Bugün insanlığın karşı karşıya bulunduğu en temel sorunlardan biri gıda güvenliği, sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürebilmek için herkesin her an ekonomik ve fiziki açıdan yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi olarak tanımlanır. Gelecek kuşakların gıda güvenliği, başta buğday olmak üzere dünya üzerindeki tahıl çeşitliliğinin korunmasına ve geliştirilmesine bağlı.

Tüm dünyada üretimi yapılan buğdayın ilk kez Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Karacadağ yakınlarında kültüre alındığı biliniyor. Türkiye’deki tahıl üretiminin büyük bir kısmını buğday oluşturuyor ve yaklaşık 2,9 milyon işletme tarafından yılda toplam 20 milyon ton buğday üretiliyor. Doğu Karadeniz kıyı şeridi dışında ülkemizin hemen hemen her yerinde yetiştirilen buğday, toplam tarım alanlarının yüzde 26,5’ini oluşturuyor. Türkiye’nin Buğday Atlası, ülkemizdeki buğday zenginliğinin ve çeşitliliğinin üreticiler, tüketiciler ve toplum nezdinde daha iyi anlaşılmasını amaçlıyor. Bu çalışmayı buğday konusunda yapılan diğer birçok bilimsel araştırma ve yayından farklı kılan, buğdayın botanik, ekoloji, gıda güvenliği, kültür, beslenme ve insan sağlığı gibi çok yönlü ele alınmasıdır.

http://www.wwf.org.tr/?6140 sitesinden alınmıştır.

İYİ KURABİYE YAPMANIN PÜF NOKTALARI

1. Kurabiye yaparken hangi yağ kullanılmalı

Özellikle tadı güzel olan bir tereyağ kurabiyenizin hem kıvamını, hem tadını olumlu yönde etkiler. Margarin de kullanabilirsiniz ama ben mutfağıma margarin sokmuyorum. Tereyağ yerine sıvı yağ kullanırsanız kurabiyeler daha yumuşak olur ama ağızda dağılma denilen kıvama gelmez.

2. Kurabiye pişerken boyutta küçülme oluyorsa

Kurabiyeler küçülüyor ise kurabiye hamurunuzu dinlendirmemişsinizdir. Kurabiye hamurunu buzdolabında en az iki saat dinlendirmeniz gerekir. Eğer vaktiniz yoksa dondurucu kısmında yarım saat bekletin. Dinlenen kurabiyelerinizi çok fazla yoğurmadan, hamurla uzun süre temas etmeden şekillendirip serin bir yerde (buzdolabında tepsiyi 10 dakika bekletebilirsiniz) beklettiğiniz tepsiye dizin. Böylece boyutunda herhangi bir küçülme olmayacaktır. Tepsinize yağlı kağıt sermeyi unutmayın.

3. Kurabiyeler pişerken tepside yayıldı yada büyüdü

Kurabiyeleriniz yayılıyor ise bunun iki sebebi vardır.

• Kurabiye hamuru ısıdan çok etkilenir. Dinlenen hamuru çok fazla yoğurursanız elinizin sıcaklığı ile hamur yumuşar ve yayılma yapar. Elinizi soğuk su ile yıkayıp kurulayın hızlıca hamura şekil verip soğuk tepsiye hamurları dizin.

• Hamurunuzun yağı fazla gelmiştir yada eritilmiş yağ kullandıysanız kıvam olmamıştır. Çok yağ kullanmanıza gerek yok tepsinizde de yağlı kağıt olacak zaten. Kurabiyeler yapışacak diye korkmayın.

4. Kurabiyelerde ağzıma topak topak bir şeyler geliyor.

Kurabiyeleriniz topaklanıyor ise unu ve diğer kuru malzemeleri elemeden koymuşsunuzdur. Kuru malzemeleri eleyerek koyarsanız hem malzemeler hava alır hemde ağzınıza topak topak un gelmez.

5. Kurabiyeler nerede saklanmalı?

Hava almayan cam kavanoz veya metal teneke kutuda oda ısısında saklarsanız uzun süre tazeliklerini korurlar. Kurabiye sakladığınız kaba 1-2 kesme şeker yada pirinç tanesi koyarsanız nemi tutar ve daha geç bayatlamış olur. Ayrıca kurabiye hamurunuzun tarifinde kullanacağınız az miktardaki toz zencefil hem kurabiyenin tadını güzelleştirir, hem de bayatlamasını engeller 🙂

6. Kurabiye hamuru derin dondurucuda saklanır mı?

Evet saklanır. Yalnız derin dondurucuya küçük parçalar halinde koyun. Kullanacağınız zaman rahatlık olur.